RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA BAŞLARIM


   
  TASAVVUF Sitesi:..Ey iman edenler Allah'tan korkun ve sadıklarla beraber olun(Tövbe suresi 119.ayet)
  5.ALLAH DOSLARI HAKMI
 

 

  

YUNUS-62: Açın gözünüzü! Allah'ın (cc) dostları üzerine ne korku vardır, ne de onlar mahzun olurlar.

     Ayetin tefsiri:{*}İyi bil ki, hakikaten, Allah'ın (cc) velileri, o Allah (cc) dostları {*}üzerlerine korku yoktur, üstelik onlar mahzun da olmazlar. Allah (cc) korkusu her korkuyu silmiş olduğu için başka korku kalmamıştır, müjdeler vardır. İlerisi daha güzel olduğu için de geçmişle ilgili hüzün yoktur. Evliyaullah unvanı, Allah'a (cc) dost olanlar, Allah (cc) için dost olan lar, Allah (cc) için birbirlerine destek olanlar gibi mânâlara gelebilir. Velayet, muhabbet, dostluk, yardım ve vekaleten onun işine bakmak gibi anlamlar ifade eder. Bu unvana kimlerin layık oldukları hakkında tefsir âlimlerinin naklettikleri bazı rivayetler vardır. Senetleri Taberi'de yer almış olduğu üzere Saîd b. Cübeyr'den rivayet olunmuştur ki, Resulullah'a, evliyaullahın kimler olduğu sorulmuş, o da şöyle buyurmuştur:{*}"Onlar öyle kimselerdir ki, görüldükleri zaman Allah (cc) zikrolunur yad olunur"

      Başka bir rivayette ise {*)"Görülüvermelerinden dolayı Allah (cc) hatırlanır". Yakın larında bulunmak, halleri, duruş ve davranışları derhal Allah'ı (cc) hatırlatır. Ki, Abdullah b. Abbas "semt ve hey'et"leri yerine "ihbat ve sekinet", yani, duruşları ve yürüyüşleri şeklinde tefsir etmiştir. Bunların dünya malına kazanç yollarına sevgi ve düşkünlükleri yoktur. Ancak Allah (cc) için, Allah'da sevmek {*} ile birbirlerine sevgi ve dostluk gösterirler. {*}"Allah (cc) uğrunda birbirini seven kimseler" oldukları da rivayet olunmuştur.

    Nitekim Ömer b. Hattap (r.a.)'tan rivayet olunmuştur ki, Resulullah (s.a.v) şöyle buyur muştur: "Allah'ın (cc) kullarından bir takım insanlar vardır ki, enbiya değiller, şehitler de değiller, amma kıyamet gününde Allah (cc) katındaki makamlarından dolayı onlara nebiler ve şehitler imrenerek bakacaklardır". "Bunlar kimler? Ve ne gibi hayırlı ameller yapmışlardır? Bize bildir de biz de onlara sevgi ve yakınlık gösterelim, ya Resulallah!" dediler. Resulullah: "Bunlar bir kavimdir ki, aralarında ne akrabalık, ne de ticaret ve iş ilişkisi olmaksızın, Allah (cc) ruhu ile Allah'da (cc) sevişirler. Vallahi yüzleri bir nur ve kendileri de nurdan birer minber üzerindedirler. İnsanlar korktukları zaman bunlar korkmazlar, insanlar mahzun oldukları zaman bunlar hüzünlenmezler."(5) buyurdu, hemen bu âyeti okudu: {*}Ebu Hüreyre'den ve Ebu Malik Eş'ari'den de ayni meâlde rivayetler bulunmaktadır. Bu rivayetlerin her biri bir başka özellikte tarif demek olduğundan, hepsinin toplam olarak anlamını içine alan geniş bir tarif ortaya konmuştur: "Allah'a (cc) ibadet ve taatle sevgi gösterisinde bulunur, Allah (cc) da kendilerine keramet insan ederek dostluğunu gösterir". Onlar işte böyle kimselerdir ki, bu âyette daha açık bir surette şöyle beyan ve tefsir buyurulu yor: Yani evliyaullah {*}onlar ki, iman etmişlerdir ve ittika eder dururlar, tam bir iman ile ilâhî emirleri ve hükümleri ifa ve icraya devam ederler. Kendilerinden Allah (cc) rızasına aykırı bir hâl, bir durum sadır olmaması için dikkat ederler, her türlü haramdan ve şüpheli şeylerden sakınırlar. İşte evliyaullahın hakiki tarifi budur. Birinci derecesi mümin cinsinden olmak, ikinci derecesi de Allah (cc) korkusundan dolayı ittika hasletine sahip olmaktır ki, bunlar onların Allah'a(cc) yönelmeleridir.

    Dünya ve ahiret hayatında müjde onlarındır. Bu da onların özellikleridir ki, Allah'ın (cc) kendilerine karşılık olarak teveccühü ve ikramıdır. İşte "evliyaullah'ın kerâmeti haktır." meselesinin temeli de budur. Allah'dan (cc) başka dost ve veli tanımadıkları, Allah'a (cc) aykırı düşmekten korkup sakındıkları ve ondan başka hiçbir şeyden çekinmedikleri, Allah (cc) da kendile rine dost olduğu için artık onlara ne korku vardır, ne de hüzün. Dünyada da müjdelenmişler, ahrette de müjdelenmişlerdir. Bu cümleden olarak dünyada.{*} "Muhakkak ki, "Rabbimiz Allah’tır" (cc)deyip de sonra doğrulukta ve dürüstlükte devam edenler üzerine melekler şöyle diyerek inerler: "Korkmayın, mahzun da olmayın, vaat olunduğunuz cennetle sevinin.

    " (Fussilet 41/30). Ayrıca yine ahrette {*} "Size selâm olsun size, hoş geldiniz cennete, ebedi kalmak üzere buyurun girin içine." (Zümer, 39/73) müjdesine mahzar olacaklar. {*}Allah'ın (cc) kelimelerinde tebdil yoktur. Yani Allah'ın (cc) bu vaatlerinde, bu müjdeli sözlerinde hiçbir değişme olmayacaktır. Allah'ın (cc) sözünü değiştirecek, Onun verilmiş hükmünü kararını uygulamadan kaldıracak hiç bir kuvvet yoktur, olması ihtimali de mevcut değildir. Mesela: Allah'ın (cc) korkma, mahzun olma dediğini korkutacak, mahzun edecek hiç bir güç ve geçerli engel yoktur. Allah (cc) da asla verdiği sözden dönmez, verdiği sözü yerine getirir. Bundan dolayı{*} "Allah, (cc) hiçbir kavmi, o kavim kendi kendini değiştirip bozmadıkça değişikliğe uğratmaz."

    (Ra'd, 13/11) âyeti uyarınca, evliyaullah dahi kendilerindeki o velayet hasletini, o iman ve ittik ayı değiştirip bozmadıkça Allah (cc) Teâlâ'nın, bu dünya ve ahi ret için verdiği sözü, verdiği müjdeyi değiştirmesi ihtimali yoktur. Bunlar ebedi müjdelerdir. {*}"İşte bu da büyük kurtuluşun kendisidir." Madem ki, evliyaullah böyle müjdelerle müjdelenmiştir ve onlara hiçbir şekilde korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır, öyleyse peygamberlik rütbesi daha yüksek olduğu için ey hak peygamber! Bilesin ki, sana hiç korku ve hüzün yoktur: Meâl-i Şerifi 65- Ha bibim, onların lafları seni üzmesin. Çünkü şan ve şeref bütünüyle Allah'ın (cc) dır. O her şeyi işitiyor, hepsini görüyor. 66. Açın gözünüzü! Göklerde kim var, yerde kim varsa hep Allah'ın (cc) dır. Allah'dan (cc) başkasına tapanlar dahi, Allah'a (cc) ortak koştuklarına uymuş olmuyorlar, ancak zanna uymuş oluyorlar. Ve yalandan başka bir şey söylemiyorlar. Yani evliyaullah {*} onlar ki, iman etmişlerdir ve ittika eder dururlar, tam bir iman ile ilâhî emirleri ve hükümleri ifa ve icraya devam ederler. Kendilerinden Allah (cc) rızasına aykırı bir hâl, bir durum sadır olmaması için dikkat ederler, her türlü haramdan ve şüpheli şeylerden sakınırlar. İşte evliyaullahın hakiki tarifi budur. Birinci derecesi mümin cinsinden olmak, ikinci derecesi de Allah (cc) korkusundan dolayı ittika hasletine sahip olmaktır ki, bunlar onların Allah'a(cc) yönelmeleridir. NUR-37: Birtakım insanlar (Allah’ı (cc) tespih ederler) ki, ne ticaret ne de alış veriş onları Allah'ı (cc) anmaktan, namaz kılmaktan ve zekat vermekten alıkoymaz. Onlar, kalplerin ve gözlerin allak bullak olduğu bir günden korkarlar.

1-(Bu tefsir ELMALILI HAMDİ’den alınmıştır.)

 
  Bugün 1 ziyaretçi burdaydı!

  

 

 
 
SİTEMİZİ GEZDİNİZ DAĞARCIĞINIZDA BİR ŞEYLER KALDIYSA NE MUTLU BİZE TEŞEKKÜRLER. İLETİŞİM İÇİN tasavvufi@hotmail.com tasavvufi@hotmail.com .... .....
 
 

   
 
 
.....
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol