RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA BAŞLARIM


   
  TASAVVUF Sitesi:..Ey iman edenler Allah'tan korkun ve sadıklarla beraber olun(Tövbe suresi 119.ayet)
  ADAP EDEP-3
 

 
 

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
KURAN 4:86 - NİSA SURESİ 86. AYET
Bir selam ile selamlandığınız zaman siz de ondan daha güzeli ile selamlayın; yahut aynı ile karşılık verin. Şüphesiz Allah, her şeyin hesabını arayandır.(MEAL DİYANET VAKFI)
ÖNEMLİ İŞTE ONUN AHLAKI:
 Yüce Allah (cc) hazreti Muhammed (s.a.v.) efendimizi, kainata bir rahmet bir örnek olarak göndermiştir. Allah (cc) hazreti Muhammed (s.a.v.) gibi yüce bir şahsiyetten ve bir kul ve bir insan olarak yaşantısından razı olmuştur; şöyle ki: sağlam kaynaklardan gelen haberlerle, Hazreti Muhammed (s.a.v.) efendimiz, nazik tabiatlı, ince ve hassas ruhlu ve güler yüzlü idi. Yüzünden tebessüm eksik olmazdı. En sıkıntılı anında bile üzüntüsünü belli etmezdi. Halbuki Mekke döneminde müşriklerin eziyetlerine, Medine döneminde de saldırılara maruz kalmıştır. İnsanlığın en büyük musibetlerinden biri olan savaşla defalarca karşı karşıya gelmiştir. Hazreti Fatıma hariç, diğer çocuklarını sağlığında kaybetmiştir, bunlara rağmen sıkıntısını belli etmezdi. Bütün bu sıkıntı verici olaylar onun dünyasını karartmamış, ümidini hiç yitirmemiş ve metanetini muhafaza etmiştir. Hazreti Muhammed (s.a.v.) efendimiz, katı yürekli sert ve hiçbir zaman kırıcı değildi. Ağzından sert ve kaba hiçbir söz, cümle ve kelime sadır olmazdı. Başkalarını tenkit ve taklit etmezdi. Kimsenin ayıbını kusurunu yüzüne vurmazdı.
Yanlış ve hoşlanmadığı (ki onun hoşlanmadığı kurana ters düşenler, örflere ters düşenler, ahlaka ters düşenler) bir davranış, bir iş görürse “içinizden bazı kimseler şöyle, şöyle yapıyorlar, böyle, böyle iş işliyorlar şeklinde “ bu davranışların kimler tarafından işlendiğini belli etmeden ve kimseyi kırmadan hataları düzeltirdi.Kimsenin sözünü kesmez, konuşması bitene kadar dinlerdi.
Tartışmayı sevmez ve yapmazdı. Kendisini ilgilendirmeyen işlerle ilgilenmez ve meşgul olmazdı. Kimsenin gizli halleriyle uğraşmaz ve araştırmazdı. Allah’a (cc) saygısızlık olmadığı müddetçe kendine yapılan kötülükleri şahsına yapılanları bağışlar, eline fırsat geçince de intikam almayı düşünmezdi. Cömertti. Eline geçen her şeyi muhtaçlara dağıtırdı. Ahde vefa gösterir, sözünde dururdu. Kibirli değil; alçak gönüllü idi. Arkadaşlarının arasında ayaklarını uzatmazdı. Sahabeler, her işini yapmayı kendileri için bir şeref, bir görev saydıkları halde, bütün işlerini kendisi görür, ev işlerinde hanımlarına yardım ederdi. Fakir kimselerle düşüp kalkmaktan, yoksulların, dulların, yetimlerin, kimsesizlerin işlerini görmekten zevk alırdı. Kanaatkardı.Bulduğunu yer, bulduğunu giyer hiçbir şeyi beyenmemezlik etmezdi. İşlerini nizam ve intizam içinde yapardı. İbadet, uyku ve istirahata ayırdığı vakitler belli idi. Zamanını boşa harcamazdı. Adalet sahibi, insanları eşit tutar, zengin, fakir, efendi, köle, büyük ve küçük ayrımı yapmazdı. Hanımlarını, çocuklarını ve yanında büyüyenleri dövmemiş ve azarlamamıştır. Efendimiz hazreti MUHAMMED MUSTAFA (s.a.v.) kendisi için ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim buyurmuştur.
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
KURAN 68:4 - KALEM SURESİ 4. AYET
Ve sen elbette yüce bir ahlâk üzeresin. (MEAL DİYANET VAKFI)
    Yüce Allah (cc) kuranı kerimde: AHZÂB SURESİ 21. AYETİNDE Andolsun ki, Resulullah, sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok zikredenler için güzel bir örnektir, buyurmakta,
Bizlere düşense efendimizin ahlakıyla ahlaklanıp, Allah’ın (cc) rızasına ermek ve sevilen kulları arasına dahil olmaktır. EY SALİK; Küçüklerine karşı daima şefkatli olmalısın. Büyüklerine karşı daima hürmetkar olmalısın. Nefsinin, başkalarına karşı yaptığı eza ve cefa verme gibi durumlarda insaflı olmalısın. Başkalarından kendi nefsine karşı yapılan eza ve cefa hallerinde de sabırı elden bırakmamalısın. Yaptığın her işi gafletle yapmayıp, huzur ve bilinçli olarak yapmalısın.Yediğine, içtiğine, tuvaletine, abdesti ne ve ibadetine çok dikkat edeceksin. Sevgili kardeşim neticede edebin sınırı yoktur. Burada yazılı edepleri okuyup onlara uymak ve tatbik etmek hem senin vazifen olmalı hem bizim vazifemiz olarak menfaatimizinde gereği olmalıdır.
 
 
EN HAKİKİ MÜRİD, İNSANLAR ARASINDA MÜRŞİDİ İLE ÖVÜNEN DEĞİL, ASIL MÜRİD, MÜRŞİDİNİN KENDİSİYLE ALLAH’IN cc VE PEYGAMBERİN s.a.v HUZURUNDA ÖVÜNDÜĞÜ KİMSEDİR.
KARDEŞİM
Yaptığın her işi Allh cc rızası için, gafletle değil, huzur ve bilinçli yapmalısın.
Mal, çoluk- çocuk, rütbe, makam ve baş olma sevdasından vazgeçmelisin.
Yemeğe ve giymeye düşkün olmamalısın.
Bulduğunu yemeli, eline geçeni giymeli; içini, dışını bir tutmalısın.
Gerçek dahi olsa hal sahibi olduğunu şeyhine söylememelidir.
Olayların gerçek yaratıcısı olan Allah’u Teala’ya ( c.c) tüm işlerinde güvenmek gerekir. Böylece yaratıkların aracılığıyla kalbini bağlamamış olur.
Küçüklerine karşı şefkatli, büyüklerine karşı hürmetli olmalısın.
Allah için sevmeli ve nefret etmeli.
Sünnet-i Muhammediye uymalı.
Kerametinin olması veya olmaması yanında aynı olmalıdır.
Sevinçli halinde kalbi hüzünlü, üzüntülü halinde kalbi rahat olmalıdır. Bunu sağlamak için Cenab-ı Hakk’ın ( c.c) buyurduğu kudsi hadisi düşünmelidir. “ Ben kalbi kırıklarla beraberim.”
Hangi tarikattan olursa olsun temiz ve takva sahibi müritlerin hepsini sevmelidir.
Meczup’larla tartışmamalı ve onlarla alay etmemeli ve iyilikleri için Allah-u Teala’ya (c.c) dua etmelidir.
Mürşidine, mürit kardeşlerine ve tüm Müslümanlara özellikle Cuma günü, Ramazan ayında, arife gününde, seher vakitlerinde, hac sırasında, Allah ( c.c) yolunda savaşırken, yağmur yaparken, ezan ile kamet arasında, secdede, iki hutbe arasında dua etmelidir.
 
Duayı yalvararak ve huşuyla yapmalı; korku ve ümit duygularını dengelemeli ve kabul edileceğini ummalıdır.
Duanın başında Allah-u Teala’ya ( c.c) hamd etmeli, Peygamberimize salat ve selam getirmeli ve yine duayı aynı şekilde bitirmelidir.
Tüm işlerinde Allah-u Teala’yı ( c.c) unutmamalı; alış- veriş sırasında Allah’ın ( c.c) takdirini kabullenmeli; öldükten sonra sevap defterini kabartacak iyi işler yapmalıdır.
Allah’u Teala’nın ( c.c) kendisine bağışlamış olduğu nimetlerine tüm bedeniyle ve hareketleriyle şükretmelidir.
Kalbinin hastalıklarını iyileştirmeye uğraşmalı ve aşağılık duygusuna kapılmayarak ruhunu yüce duygularla süslemelidir.
Görevlerini titizlikle yapmalı, onların değerini azaltacak davranışlardan kaçınarak gerçek bir çabayla Allah-u Teala’ya ( c.c) yönelmelidir.
Zenginliği önemsememeli; yanında toprak ile altın eşit olmalıdır.
Zevk ve eğlenceye düşkün olmamalı; olayların kendisini etkilemesine izin vermemeli; aksine olumsuzlukları gidermeye çalışmalıdır.
Yapacağı işleri en güzel biçimde yapmalı; dünyada olan bitenden ders almalı; her zaman Allah-u Teala’ya ( c.c) ihtiyacımız olduğunu hatırlamalıdır.
Allah-u Teala’nın ( c.c) hoşnutluğunu kazanamama korkusundan çocuğunu yitirmiş annenin ağlaması gibi ağlamalıdır.
Üzerine gübre döküldüğünde güzel bitkilerle karşılık veren toprak gibi olmaya çalışmalıdır.
Yemeği çabuk ve iştahlı değil; hastanın yemesi gibi yavaş e isteksizce yemelidir.
Mürit bu sayılan edepleri bırakmamalı ve halini devamlı kontrol etmelidir.
İnsan bedenindeki maddi hastalıkları tedavi ettirmezse dünyasını yok eder. Aynı şekilde ruhundaki kibir, riya, haset gibi manevi hastalıkla tedavi ettirmezse ahireti yok eder. Maddi doktorlar olduğu gibi manevi hekimler de vardır. Bunlar Allah-u Teala’nın onlara manevi hastalıkların tedavi yöntemlerini ve ilacını bildirdiği Kamil-i Mükemmil Mürşit velilerdir.
Sahte ve yalancı şeyhlerin amacı mal toplamak ve dünya çıkarları sağlamaktır. Bundan dolayı onların sözünü şifa değil, zehirdir; onlarla beraber bulunmak ise felaket ve uğursuzluktur.
 
MÜRİTHİÇ BİR ZAMAN UNUTMAMALIDIR; MÜRŞİDİ OLAN KAMİLİ MÜKEMMEL ŞEYH MÜRİDİN TESLİMİYETİNE, SAMİMİYETİNE, AZİM VE GAYRETİNE, ZÜHT VE TAKVASINA, ŞERİATI MUHAMMEDİYEYE OLAN BAĞLILIĞINA VE SABIRINA, SÜNNETLERE OLAN İŞTİYAKINA
VE EN ÖNEMLİSİ ALLAH cc YOLUNA OLAN HALİSANE NİYETİNE GÖRE KENDİSİNE MUAMELE EDER.
RAĞBETİ VE MAKSUDU ALLAH cc OLAN İSE
KURTULUŞA ERER.
 
  Bugün 11 ziyaretçi burdaydı!

  

 

 
 
SİTEMİZİ GEZDİNİZ DAĞARCIĞINIZDA BİR ŞEYLER KALDIYSA NE MUTLU BİZE TEŞEKKÜRLER. İLETİŞİM İÇİN tasavvufi@hotmail.com tasavvufi@hotmail.com .... .....
 
 

   
 
 
.....
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol